22/06/2018
Hırvatistan’da atıl durumdayken, 2015 yılında, iki Türk mühendis-girişimci tarafından sökülerek Adana’ya taşınan petrokimya tesisi, yılda 50 bin ton polistiren üretiyor. Tesisin sahibi Dioki şirketi, reaktörü dahil, tamamen yerli teknolojiyle yapılacak ikinci fabrikayı kurmaya hazırlanıyor.
Toros Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde (TAYSEB) faaliyet gösteren Dioki Petrokimya Sanayi AŞ’nin CEO’su A.Sefa Küçükboyacı, 100 kişiyi istihdam ettiklerini, ağırlıklı olarak 280 bin tonluk iç pazara ürün verdiklerini, ayrıca ihracat da yaptıklarını söyledi.
Dioki’nin Hırvatistan kökenli olduğunu belirten Küçükboyacı, şirketin 10 yıl atıl duran bir petrokimya tesisini, şu anda Genel Müdürlük görevini yürüten Ümit Düngel ile birlikte 2015’de satın aldıklarını ifade etti. Fabrikayı sökerek, 6 bin ton tutan malzemeyi 200 TIR ile gemiye taşıdıklarını ve Adana’ya getirdiklerini anlatan Küçükboyacı “Özelleştirme ile şirketi alanlar başarılı olamayınca, fabrikayı çalıştıramadılar ve satmak istediler. Biz aldık, söktük, getirdik ve monte ettik. Kullanılmış bir tesisi alıp taşımak, herkesin cesaret edebileceği bir iş değil. Avrupa’da adımız ‘Çılgın Türklere çıktı” dedi.
Küçükboyacı, yatırımı yıllık kirası makul fiyatlarda olduğu için Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde yaptıklarını belirterek, “Toros’un limanı var, onu kullanıyoruz, boru hattımız ile hammaddeyi boşaltıyoruz. Bunlar bizim için avantaj” diye konuştu. Tesisin 28 milyon dolarlık bir yatırım olduğunu, ‘genleşebilir’ ve ‘katı’ polistiren üreten iki bölümden oluştuğunu dile getiren Küçükboyacı “Katı polistirende yıllık 60 bin ton, genleşebilirde 18 bin ton üretim kapasitemiz var” bilgisini verdi.
Küçükboyacı bundan sonraki hedeflerinin bütün ekipmanlarını Türkiye’de yaptıracakları yeni bir fabrika kurmak olduğunu belirterek, “Fabrikayı aldıktan sonra, teknolojisini yüzde 25 yeniledik, bütün otomasyonu, yazılımı, bilgisayar kontrol sistemini kendimiz yaptık. Bunun teknolojisine sahibiz. Fabrikanın ikincisini, bütün ekipmanlarını Türkiye’de yaptırarak kuracağız. En önemli kısmı reaktörleri. Bu reaktörleri, tamamen kendi lisansımız altında olacak şekilde Türkiye’de üreteceğiz. Bundan çok daha verimli ve kaliteli mal üretecek şekilde yeniden tasarlayacağız. Kapasite olarak bunun en az iki katına çıkacak. Sonra çevremizdeki diğer ülkelere bu teknolojiyi satmak istiyoruz. Yazın sonuna doğru Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ile görüşüp, böyle bir hayalimiz var, bize destek olabilir misiniz, diye sormak istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Küçükboyacı, ihracata kasım ayında başladıklarını ifade ederek, . Kuzey Afrika ülkelerinde, İsrail’de, Balkanlar’da varız. Ancak burası Serbest Bölge olmasına karşın ihracat limanı yok. Malımı Mersin’den ihraç etmem lazım. 120 kilometre yere gönderdiğim zaman, ton başına 35 euro masrafım var. Mersin’den İtalya’ya da 35 euroya götürüyorum. İskenderun’da konteynır limanı var, ayda bir gemi geliyor. Mersin Limanı’na haftada iki, üç tane tarifeli gemiler geliyor. Serbest Bölge yaptığınızda, altyapısı uygun olmalı, konteynır limanı olmalı” dedi.